Ürdün’ün kuzeyinde, “Gazze Kampı” olarak anılan “Ceraş Kampı’nda, 1 kilometrekarelik alanda zor şartlarda yaşayan yaklaşık 35 bin Filistinli mülteci, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını üzüntüyle takip ediyor.
Kamptaki binlerce Filistinli, 7 Ekim’den beri devam eden saldırılarda 1948 ve 1967 yıllarında maruz kaldıkları acıyı ilk günkü gibi yaşıyor. Onlarca yıl geçmesine rağmen unutamadıkları zorla göçün acısını deneyimlememeleri için de Filistin’de yaşayanlar için gece gündüz dua ediyor.
Filistinlilere göre, Ürdün, Gazzelilerin Mısır yakınlarındaki güney tarafa taşınması yönünde çağrı yapan İsrail’in, buradaki niyetinin farkına vardı.
Amacın, Filistinlilerin Gazze Şeridi’nden tamamen çıkması olduğunu bilen Ürdün yönetimi, bunu “kategorik” olarak reddettiğini duyurdu. Aynı seçeneğin Batı Şeria sakinlerine de uygulanması ihtimali, Ürdün’ün uluslararası forumlarda talep ettiği “iki devletli çözüm” fikrinin sonu anlamına geliyor.
İsrail ordusunun Gazze sakinlerinin güneye gitmesi yönündeki çağrıları ve ABD’nin uygulamaya yönelik “yeşil ışık” yakması, Arap ve uluslararası alanda tepkiyle karşılanıyor.
Ceraş Kampı’nın hikayesi
Ürdün’de farklı aşamalarda inşa edilmiş, yaklaşık 2 milyon insanı barındıran 13 Filistinli mülteci kampı bulunuyor.
AA ekibi, 1967 Arap-İsrail Savaşı sonucunda Gazze Şeridi’ni terk eden 11 bin 500 Filistinli mülteciyi barındırmak için 1968 yılında kurulan Ceraş Kampı’nı gezdi.
Kampın Hizmet Komitesi Başkanı Hıdır el-Absi, kampta bir kilometrekarelik alanda 35 bin kişinin yaşadığını belirtti.
Kamptaki ailelerin büyük çoğunluğunun Gazze Şeridi’nde birinci derece akrabalarının olduğunu aktaran Absi, “İsrail’in 7 Ekim’den bu yana düzenlediği saldırılarda kampta yaşayan bir çok kişi Gazze’deki yakınını kaybetti. 7 Ekim’den bu yana kamp, ??Gazze Şeridi’yle günlük dayanışma nöbetlerine sahne oluyor.” dedi.
Kampın Ürdün’deki diğer Filistin mülteci kamplarından farklılığıyla ilgili olarak da Absi, şunları söyledi:
“Burada yaşayan herkesin ulusal numarası yok (vatandaşlığa alınmamışlar). Mülteci statüsüne sahipler. Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’na (UNRWA) sağlanan desteğin azalmasının bir sonucu da ekonomik koşulları da oldukça zor durumda. Zor koşullar arasında iş, eğitim ve sağlık yer alıyor.”
“Araplar nerede?”
AA muhabirine konuşan 74 yaşındaki Ummu Muhammed de “Gazze’de olanlar karşısında Araplar nerede, dünya nerede?” şeklinde serzenişte bulundu.
“Allah onları korusun” diye dua ederek ağlayan yaşlı kadın, kızının savaş başlamadan önce yetim 7 çocuğunu kampta bırakarak Gazze’ye ziyaretçi olarak gittiğini aktardı.
Gazze’deki durumun tam bir felaket olduğunu dile getiren Ummu Muhammed, kızının İsrail saldırılarında ölmesinden korktuğunu anlattı.
Süleyman Abdulfettah (80) da Gazze sakinlerinin zorla göç ettirilmesi ihtimaline ilişkin “Yüz kere mi göç edelim” dedi.
Yaşanan her şeyin sebebinin ABD olduğunu vurgulayan Abdulfettah, “Yılanın başı o. ABD olmasaydı İsrail diye bir şey kalmazdı.” ifadesini kullandı.
Göç etmenin acısını derinden hissettiklerini dile getiren Abdulfettah, Filistinlilere “Gerekirse Gazze’de ölün ve yurttan çıkmayın.” tavsiyesinde bulundu.
Gazze’de güvenlik yok
Muhammed Cafer Ebu Usame (75) de “Şu anda Gazze’de güvenli bir metrekare bile yok. Bu nedenle Gazze Şeridi sakinlerinin evlerinde kalması ve evlerini terk etmemesi gerekiyor.” diye konuştu.
Zorla göçü hiçbir şekilde kabul etmediklerini vurgulayan Ebu Usame, ölene kadar da vatanlarına bağlı kalacaklarını ifade etti.